Thursday, May 3, 2007

gökhan ağaççıoğlu

Röportaj


Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Gökhan CENGİZHAN, Edebiyatçılar Derneği Başkanıyım, Mimar Kemal Lisesi ilk mezunlarındanım(1976)

Sevdiğiniz ve etkilendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Can YÜCEL, Aziz NESİN(Edebiyat) , Ferhan ŞENSOY (Tiyatro), Yılmaz GÜNEY(Sinema), Fazıl SAY (Müzik), Abidin DİNO(Resim), Yaşar KEMAL(Roman)

Mimar Kemal Lisesi ile olan ilişkileriniz nasıl başladı?

Bizim öğretim gördüğümüz dönemde Ankara’nın sayılı liselerinden biriydi. Çok iyi öğretmen kadrosu vardı. Benim evim de Bilektaş Sokak’ta, spor sahasına bakan lojmanlardaydı. Okul ve ev arasında sadece bir sokak vardı. Bu yüzden okul ve ev hayatım birlikte geçti, hep iç içeydi. Tıpkı bir odadan bir odaya geçer gibi. Uzaktan geldiğimiz bir okul değildi. Kendi mahallemiz olduğundan okulu çok benimsedik.

Başarınızın bir sırrı var mı?

Tabii ki var. Ben bir yazma sevdalısı ve delisi bir genç olarak başladım bu serüvene. Sonra çok çalışarak, sabırla , inatla, sürekli yeni şeyler öğrenerek ve öğrendiklerimizi hayatla sınayarak bulunduğum yere geldim. Bu alanda ilgili ve başarılı kişilerle ilişki kurarak kendimi geliştirdim. Başarılı olmanın temel ilkesi, yaptığın işi sevmektir.

Hayatın size getirdiği en büyük tecrübeyi bizimle paylaşır mısınız?

En büyük tecrübem yazma deneyimi. Yazar olduğumuz için hayatı yazarak yeniden üretiyoruz. Alanım dil, yani yazılı kültür. Bu yüzden popüler kültürün yazılı kültüre olan baskısına karşı çıkmaya çalışıyoruz. Görsel kültüre karşı yazılı kültürü benimsiyoruz. Edebiyatçı olarak varlık nedenimiz bu.

En sevdiğiniz şiirden bir dörtlük okur musunuz?

Nerede fırtınayla, boranla denenmiş aşklar?
Aklın karakolunda durduk, ruhun ikliminde kaldık
Akmadığında o şaşmaz o kusursuz geleceğe
Bir leyleğin ömrüne verdik ömrümüzü

Mimar Kemal Lisesi’nin size katkıları nelerdi?

Alanım edebiyattı. Edebiyat öğretmenimin çok büyük katkısı ve yönlendirmesi olmuştur. Öğretmenim bana meslektaşım derdi. Demek ki o zaman anlamış bendeki yazarlık ruhunu. Bütün edebiyat ve komposizyon sınavlarından 10 üzerinden yıldız verirdi ve benim yazdığım komposizyonu sınıfa okurdu. Bizim yazarlık serüveni demek ki Mimar Kemal’de başlamış.


İlginç bir okul anınızı bizimle paylaşır mısınız?

O dönem (1976 – 1980) çok politik bir dönemdi. İtiraf ediyorum duvarlarının sloganlarla boyayan bizdik. Okul ve ev çok yakın olduğundan gece boyaları alıp duvarları sloganlarla doldururduk. Ertesi gün okula gelip basketbol sahasında top oynardık ve bunları kim yazmış diyerek bilmemezlikten gelirdik.

Yollarda Topaç Gibi adlı şiiri yazmanıza etken nedir?

Bu şiir 1978 kuşağının şiiri. O kuşak dünyayı değiştirmeye adaydı; fakat çeşitli nedenlerle başaramadı. Bu şiiri kendi kuşağımın iç hesaplaşmasını düşünerek yazdım.

Ne tür çalışmalarınız var?

Ben edebiyat eleştirisi yazıyorum. Günümüzde yazılan şiir birikimini eleştiriyorum, değerlendiriyorum ve edebiyatı belli kategorilere ayırıyorum. Şair şiiri yazar eleştirmen ise hakkında yorum ve yargı üreterek eleştiri yapar. Aslında eleştirmenin işi daha zor. Örnek verecek olursak sinemanın esas oğlan ve kızları şairler, kötü adamları ise eleştirmenlerdir.

No comments: