Sunday, November 11, 2007

GÜNLÜK PLÂN
GÜNLÜK PLÂN

Dersin Adı : Türk Edebiyatı

Sınıf : 9-C,H

Ünitenin Adı –No : Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinler-3. Ünite

Konu : Anlatmaya Bağlı Edebî Metinleri İnceleme Yöntemi (Metin ve Zihniyet)

Önerilen Süre : 40’+40’

Öğrenci Kazanımları (Hedef ve Davranışlar) : *Metnin yazıldığı dönemdeki hakim zihniyeti fark eder. *Metnin yazıldığı dönemde tartışılan sanat anlayışlarını belirler. *Metnin yazıldığı dönemin sosyal, siyasî ve kültürel hayatının özelliklerini belirler. *Yazarın, dönemin kültür ve sanat hayatıyla ilişkisini belirler.

Öğretme, Öğrenme Yöntem ve Teknikleri : Takrir, Soru-cevap, beyin fırtınası, problem çözme, inceleme, uygulama.

Kullanılan Eğitim Teknolojileri, Araç Gereç ve Kaynakça : Ders kitabı, Üniversiteye Hazırlık Kitapları, Türkçe Sözlük (TDK), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat (Ferit Devellioğlu)

Öğretme ve Öğrenme Etkinlikleri :

*Dikkati çekme-Güdüleme: “* Seyrettiğiniz bir yerli filmle yabancı film arasındaki farklar neden kaynaklanır? (Dönemin dinî, siyasi, sosyal ekonomik, sivil, askerî hayatının duygu anlayış ve zevk bütününü düşünerek cevaplayın) *Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal, siyasi ve kültürel ortam hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?”

soruları ile derse başlanır.

*Gözden geçirme : Anlatmaya bağlı edebi metinler incelenirken dikkat edilmesi gerekli noktalar şunlardır :

“a) Metin ve zihniyet b) Yapı c) Tema d) Dil ve anlatım e) Metin ve gelenek

f) Anlama ve yorumlama g) Metin ve yazar”

Bunlardan birincisi zihniyettir. Yazarlar yaşadıkları dönemin sözcüsüdür. Çünkü yaşadıkları dönemin özelliklerini eserlerinde yansıtırlar. Asıl amaçları bu olmasa da…

*Derse Geçiş: Anlatma esasına dayalı edebî metinler yazıldıkları dönemin sosyal, ekonomik ve siyasal yapısını; sanat anlayışını çeşitli bakımlardan yansıtır. Çünkü o dönemde geçerli olan sanat zevki ve anlayışına uygun yazılmışlardır, dönemin dil ve kültürünü kullanarak ortaya konulmuşlardır.

Örneğin destanlarda fizikî güç üstünlüğü ve olağanüstü durumlar belirleyicidir. Çünkü destanların oluşum dönemlerinde, yan kavmî dönemlerde hakim zihniyet olağanüstü güçlerle donatılmıştır. Daha sonraki destanlarda fizikî güç yerini kahramanlık ve dinî duygulara bırakır. Masallarda da olağanüstü güçler hakimdir. Mesnevîlerde İslâm uygarlığının zevkine ve anlayışına uygunluk vardır. Tanzimat romanlarında hakim zihniyet halkı eğitmek olduğu için romanlarda okuyucuya mesajlar verilir. Servet-i Fünûn döneminde ise kişisel konulara değinilmiştir. 1940’lı yıllara kadar doğu batı çatışması üzerinde durulmuştur. 20. yy başlarından itibaren ise milliyetçilik hareketleri edebiyatımızı da etkilemiştir.

“Kavak Yelleri” isimli metin okunur ve öğrencilere 1. Etkinlik yaptırılır.

*Bireysel öğrenme etkinlikleri: “Asiye Teyze’nin Evi” isimli metin okunur ve 2. Etkinlik öğrencilere yaptırılır.

*Özet : Bütün yazınsal metinler gibi anlatmaya bağlı yazınsal metinler de ortaya konuldukları zaman diliminin genel özelliklerini, düşünsel evrenini yansıtır.

Ölçme ve Değerlendirme: S.96’daki sorular cevaplandırılır.

Plânın uygulanmasına ilişkin açıklamalar :

günlül plan

Dersin Adı : Türk Edebiyatı

Sınıf : 9-C,H

Ünitenin Adı –No : Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinler-3. Ünite

Konu : Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinleri Tanıma ve Gruplandırma

Önerilen Süre : 40’+40’

Öğrenci Kazanımları (Hedef ve Davranışlar) : *Olay çevresinde oluşan metinleri gruplandırır. *Anlatmada ve göstermede, dilde ve ifade biçiminde gerçekleşen değişiklikleri fark eder. *Anlatmaya bağlı metinlerin hangi edebî türleri oluşturduğunu belirler.

Öğretme, Öğrenme Yöntem ve Teknikleri : Takrir, Soru-yanıt, dramatizasyon, beyin fırtınası, problem çözme, inceleme, uygulama.

Kullanılan Eğitim Teknolojileri, Araç Gereç ve Kaynakça : Ders kitabı, Üniversiteye Hazırlık Kitapları, Türkçe Sözlük (TDK), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat (Ferit Devellioğlu)

Öğretme ve Öğrenme Etkinlikleri :

*Dikkati çekme-Güdüleme: Öğrencilerden seyrettikleri bir sinema filmini ve bir tiyatro oyununu hikâyeleştirerek yazmaları istenir.Yazılan metinle seyredilen metin arasında ne gibi farklar olduğunun belirlenmesi istenir.

*Gözden geçirme : Olay çevresinde oluşan edebî metinler iki gruba ayrılır: Anlatmaya bağlı edebî metinler, göstermeye bağlı edebî metinler.

İnsanın kendini ifade etmesinde üç temel anlatma biçimi vardır: Bunlardan biri kişinin kendisini coşku ve heyecanla dile getirmesidir. Bu her türlü şiirin kaynağıdır. İkincisi insanın gördüğünü, duyduğunu düşündüğünü anlatması veya nakletmesidir. İnsan olan her yerde anlatma ve nakletme vardır. Her dönem kendi anlatma biçimiyle gelir. Dönemin zihniyeti anlatma ve nakletme biçimlerini de belirler. Çünkü bütün insan etkinliklerinin zihniyetle ilişkisi vardır. Daha ilk dönemlerden itibaren anlatıcı, anlatmaya bağlı edebî metinleri oluşturmaya başlamış, toplum da bunları benimsemiştir. Masal ve destanlar böyledir. İnsanın kendini ifade etmesinde üçüncü yol göstermedir. İnsanın anlatma ve nakletmeyle gerçekleştirdiği etkinlikleri bu kez sahnede canlandırılarak sunulur. Genel olarak tiyatro adı verilen bu etkinlikte anlatmanın yerini gösterme alır.

*Derse Geçiş: Ders Kitabındaki “Köpek” ve “Vatan Yahut Silistre” adlı metinler okunur. İki metin arasındaki benzerlik ve farklılıklar belirlenir. Buna göre Metinlerin yapısının, olay örgüsü, kişiler, zaman ve mekân unsurları üzerine kurulması her ikisinin de edebî metin olması gibi benzerlikler yanında; Vatan Yahut Silistre adlı metnin gösterme, Köpek adlı metnin anlatma amacıyla yazılması, Köpek adlı metinde tasvirlere yer verilmesi, Vatan yahut Silistre adlı metinde bunun parantez içi ifadelerle sağlanması gibi farkların bulunduğu belirlenir.

Öğrencilere S. 91’deki 2. Etkinlik yaptırılır.

Anlatmaya bağlı edebî metinler destan, masal, halk hikâyesi, mesnevi, manzum hikâye, hikâye ve romandır. Göstermeye bağlı edebî metinler ise tiyatro genel başlığı altında toplanmaktadır. Geleneksel Türk tiyatrosundan ortaoyunu, Karagöz, meddah, köy seyirlik oyunları; modern tiyatrodan da komedi, dram, trajedi göstermeye bağlı edebî metinlerdendir.

Anlatma esasına bağlı edebî metinler, yaşadığımız dünyada gerçekleşmiş veya gerçekleşen bir olayı görüşü olduğu gibi anlatmazlar. Sanatçı dış dünyadan aldığı gerçekliği, kendi duygusu, iç dünyası, yaşadığı dönemin özellikleriyle ve düşünceleriyle yoğurur; yaptığı seçimi okuyucunun hizmetine sunar. Bunu yaparken anlatacağını bir olay çevresinde ve bir anlatıcı ile oluşturur. Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yaşadığımız dünyadan hareketle yeni bir kurmaca evren anlatılmaktadır. Amaç da okuyucuda estetik yaşantı uyandırmaktır.

Masal ve destandaki olağanüstülükleri ve farklı egzotik mekânları, halk hikâyelerindeki duygusallığı, mesnevînin sanatlı ve hayal ürünü anlatım tekniğini, roman, hikâye ve manzum hikâyenin insanı yorumlayan değerlendiren ve betimleyen anlatımını sahnede canlandırmak imkânsızdır.

Göstermeye bağlı edebî metinlerde kurmaca olay veya olay örgüsünü bir sahne düzeninde topluluk önünde canlandırmak esastır.

*Bireysel öğrenme etkinlikleri:S.92’deki “Kaşağı” isimli hikâyeden alınan metin okunur. Bu metnin olay çevresinde gelişen edebî metin türlerinden hangisine ait olabileceği sorulur.

*Özet :Demek ki anlatma ile destandan modern romana kadar oluşan metinler; gösterme ile ilk tiyatro denemelerinden günümüze kadar gerçekleşen tiyatro metinleri; coşku ile dile getirme ile de her türlü şiir ortaya konmuştur.

Ölçme ve Değerlendirme:S.93’teki sorular cevaplandırılır.

Plânın uygulanmasına ilişkin açıklamalar :

Koşuksal ürün incelemeleri.

GÜNLÜK PLÂN
Dersin Adı : Türk Edebiyatı

Sınıf : 9-H,C

Ünitenin Adı –No : Şiir

Konu : Manzûme ve Şiir Örneklerini İnceleme

Önerilen Süre : 40’+40’+40’

Öğrenci Kazanımları (Hedef ve Davranışlar) : *Farklı dönemlere ait şiirleri inceler. *Farklı dönemlere ait manzûmeleri inceler.* Farklı dönemlere ait incelediği şiirlerde birimlerin birbirleriyle ilişkisini belirler. *Şiir çeşitleri arasında benzerlik ve farklılıkları belirler. *Dönemden döneme devam eden yapı ve söyleyiş ögelerini belirler. *Sevdiği şiirlerden antoloji oluşturur. *Topluluk karşısında şiir okur. *Sevdiği şiirleri ezberler.

Öğretme, Öğrenme Yöntem ve Teknikleri : Takrir, Soru-yanıt, dramatizasyon, beyin fırtınası, problem çözme, inceleme, uygulama.

Kullanılan Eğitim Teknolojileri, Araç Gereç ve Kaynakça : Ders kitabı, Üniversiteye Hazırlık Kitapları, Türkçe Sözlük (TDK), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat (Ferit Devellioğlu), İnternetten indirilen sesli şiirler…

Öğretme ve Öğrenme Etkinlikleri :

*Dikkati çekme-Güdüleme: Öncelikle öğrencilere ezberledikleri bir şiir okutturulur. Bu şiiri niçin ezberledikleri ve o şiirden neler anladıkları sorulur. Bir şiirin ezberden okunması ile bir metinden okunması arasındaki fark sorulur.

*Gözden geçirme :

*Derse Geçiş:Ders kitabında yer alan Nâbî ve Necâti Bey’e ait olan gazeller okunur ve sınıf öğrencileri iki öbeğe ayrılarak incelettirilir.

Buna göre 1. Gazelde ritim aruzla sağlanmıştır. Gazel, aruzun “mefâîlün/feilâtün/mefâîlün/feilün” kalıbına göre yazılmış olduğu; uyak örgüsünün aa/ba/ca/da biçiminde olduğu; nazım biriminin beyit ve nazım şeklinin gazel olduğu belirtilir.

Gazelin 1. beytinde artık eğlence meclislerinde eski eğlencenin kalmadığı anlatılmaktadır.

2. beytinde halk arasında cömertlik ve iyiliğin unutulduğunu sadece selamlaşmanın kaldığını belirtir.

3. beytinde sevgiliye seslenir rakibin , onun iyilikleri yüzünden ham kaldığını belirtir.

4. beytinde her şeye kavuşulduğu ama kötülerden intikam alınamadığı belirtilir.

5. beytinde Cenab-ı Allah’tan yapamadıklarını yapmak için izin istediğini belirtir. 1. ve 3. beyt alakalı.1. beyitte telmih, 3. beyitte nidâ sanatı vardır.

Necâtî’nin gazelinde de buna benzer özellikler vardır. Aruz kalıbı 3 fâilâtün 1 fâilün şeklindedir. 2. gazelin dilinin daha sade olması da bir fark olarak düşünülebilir.

Şimdi de ders kitabındaki koşma incelenir. Kafiye şeması abcb, dddb, eeeb, fffb şeklindedir. Nazım birimi dörtlüktür. Dili sadedir. Yarım kafiyeler kullanılmıştır. 11’li hece ile söylenmiştir. Demek ki

şiirin nazım şekli koşmadır. Koşmada: “Noktadır benlerini sayamadım ben”; “Aşkın ateşidir sinemi yakan”; “Boz bulanık seller gibi çağlarım”; “Ayrılık oduna doyamadım ben” dizelerinde teşbih vardır. Şiirin teması aşktır.

İstiklâl Marşı’nın da uyak örgüsü çizilir.
Uyaklar bulunur.
Ölçü aruzun 3 fâilâtün 1 fâilün kalıbına göredir.
Nazım birimi dörtlüktür.
Halk şiirindeki koşma, semai ve ilâhiye benzer; ölçüsünün aruz olması sebebiyledir ki divan şiirindeki şarkı, gazel, kasideye benzer.
İstiklâl marşı bu bakımdan serbest nazma dahil edilebilir.
Şiirde al sancak Türk milletini sembolize eder.
Çünkü milletten tek bir fert kalıncaya kadar bayrak dalgalanacaktır.
Şiirde şafak, sancak ve ocak sözcükleri arasında tenasüp vardır.
“Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım” dizesinde telmih sanatı vardır.
“Korkma” sözcüğünde nidâ sanatı vardır. “Yüzen” sözcüğünde kapalı istiâre vardır.
“Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” dizesinde mecâz-ı mürsel vardır.
“O benimdir, o benim…” dizesinde tekrîr vardır.
“O benim milletimin yıldızıdır parlayacak” dizesinde açık istiâre vardır.
“Çatma, kurban olayım…” dizesinde teşhis ve “ey nazlı hilâl”de nidâ, “hilâl” kelimesinde mecâz-ı mürsel vardır. …

İstiklâl Marşı’nda Âkif’in sanat anlayışı görülür.(*Millî Edebiyat döneminin dili ile söylenmiş. *Anlamın okuyucunun ruh hâline değil de metne bağlı olması. *Şiirlerine yansıyan toplumsal sorumluluk ve gerçek samimiyet. *Sanat için sanat anlayışı yerine sanatta faydayı gözetmesi, bu nedenle süslü bir anlatımdan kaçınması. Demek ki eser şiirden çok manzûme niteliği taşır.)

Yahya Kemal’in “Ok” isimli şiiri incelenir. Bu metin bir manzûmedir. Çünkü burada olay, yer, zaman ve kişiler mevcuttur. Manzûme hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır. Kafiye şeması abba, cddc,effe,… şeklindedir. Nazım birimi dörtlüktür.Şiirde tema kahramanlıktır. Şiirde tarihi bir olay anlatılmaktadır. Nazım şekli koşmadır. Şiirin konusu bakımından çeşidi epiktir.

3

Yahya Kemal’in hayatı ile ilgili ayrıntılar üzerinde durulur. (Yahya Kemal rolünü üstlenen öğrenci yardımı ile) Şairin hayatı ve şiir arasında bağlantı kurulmaya çalışılır.

Necip Fazıl’ın “Şehirlerin Dışından” isimli şiiri okunur. Şiirin şekil incelemesi yapılır. Kafiyeler ve ölçü belirlenir. Demek ki şiir 7’li hece ile yazılmıştır. Serbest nazımla yazılmıştır. Nazım birimi yoktur. Tema doğadır. Şehrin bunaltıcılığından kaçıp doğaya ve Yaradan’a sığınma söz konusudur. Konusu bakımından pastoral bir şiirdir.

Necip Fazıl’ın hayatı ile ilgili ayrıntılar üzerinde durulur. (Necip Fazıl rolünü üstlenen öğrenci yardımı ile) Şairin hayatı ve şiir arasında bağlantı kurulmaya çalışılır. Bu şiirde tasavvufî bazı unsurlar yer almaktadır. Aynı zamanda şiirde mağara, orman, ıslık, yılan, çakal gibi doğal gerçeklikle ilgili unsurları kişisel duyguları ifadede kullanmıştır. “Mevsimler boğum boğum/ zamanın ipliğinde” dizelerinde imge vardır. “Haydi yürü, bulalım” dizesinde ise nidâ sanatı vardır. “Kat kat çıkmış evlerin/ O cam gözlü devlerin/ gizlediği âlemi” dizelerinde ise teşbih vardır. “Dereler yoldaşımız” dizesinde kişileştirme vardır. Metinle okuyucuya, bilinçsiz şehirleşmenin sahip olduğumuz bazı güzellikleri yok edişi, mesajı iletilmektedir.

Nazım Hikmet Ran’ın “Davet” isimli şiiri okunur. Şiirde ahenk ses tekrarları ile sağlanıyor. Nazım şekli halk şiirindeki türkü veya divan şiirindeki müstezat benziyor. Şâir şiirinin 1. biriminde Türk medeniyetinin yolculuğundan bahseder. 2. birimde bu vatanın tamamen Türk milletine ait olduğunu belirtir. 3. birimde herkesin kendi ayakları üzerinde durmasını ve sosyal eşitliğin sağlanmasını ister.4. birimde ise insanlar eşit olduğunu ve kardeşçe yaşanması gerektiğini belirtir. Şiirde tema evrensel kardeşliktir.

Nazım Hikmet’in hayatı ile ilgili ayrıntılar üzerinde durulur. (Nazım Hikmet rolünü üstlenen öğrenci yardımı ile) Şairin hayatı ve şiir arasında bağlantı kurulmaya çalışılır. Şiirde bazı söz sanatlarına da yer verildiği belirtilir.

Ahmet Hamdi Tanpınar’nı “Bursa’da Zaman” isimli şiiri okunur. Bu şiirin 11’li hece ile yazıldığı belirtilir. Kafiyesi bulunur. Şiir serbest nazımla yazılmıştır. Çünkü nazım birimi dizedir. Tema Bursa’da zamandır. Şair “Güvercin bakışlı sessizlik” ifadesinde nesnel gerçekliği duygularını ifadede kullanmıştır. Tarih ve tabiat zaman kavramı üzerinde birleşir. Burada tarih, mimarî, felsefe gibi bilim dallarından yararlanılmıştır. Tanpınar’ın hayatı ile ilgili ayrıntılar üzerinde durulur. (Tanpınar rolünü üstlenen öğrenci yardımı ile) Şairin hayatı ve şiir arasında bağlantı kurulmaya çalışılır.Tanpınar’ın genel olarak eserlerinde işlediği; rüya, zaman, musiki ve sağlam bir tarih bilinci bu şiirde de vardır. Şiirde Orhan zamanına telmih vardır. “Onunla bir yaşta ihtiyar çınar” gibi dizelerde de kişileştirme sanatı vardır. “Güvercin bakışlı sessizlik bile” dizesinde teşbih vadır. “Bursa’da eski bir cami avlusu/Küçük şadırvanda şakırdayan su…”gibi dizelerde de tenasüp sanatı vardır.

Johann Wolfgang von Goethe’nin “Sevgilinin Yakınlığı” isimli şiiri okunur. 11’li ve 5’li hece ölçüsü ile ritim sağlanmıştır. Şiir serbest nazımla yazılmıştır. Divan şiirindeki müstezatlara benzer. Nazım birimi dizedir.Şiir dilinde imgelere yer verilmiştir. (Derin geceler) Şiirin teması özlemdir. “Kırda sessizliği dinlerim gece/her şey susunca” dizelerinde tezat vardır.

*Bireysel öğrenme etkinlikleri: Bir şiiri incelerken hangi ölçütler baz alınır?

Yabancı kaynaklı bir şiiri tam olarak dilimize çevirmek mümkün müdür?

*Özet : Şiir incelenirken Zihniyet, ahenk, dil, yapı tema, şiirde gerçeklik ve anlam, şiirde gelenek, yorum ve şairin hayatının şiire etkileri üzerinde durulmalıdır ki tam bir tahlil yapabilelim.

*Ölçme ve Değerlendirme: S. 84-85’teki sorular (Ders Kitabı)

Plânın uygulanmasına ilişkin açıklamalar :