Thursday, April 5, 2007

Doçent Doktor Serdar Han, Mimar Kemal Lisesi 1987.

MİMAR KEMAL LİSELİ OLMAK


İlk ve Ortaokulu bitirdiksen sonra iy bir lise arayışı içinde iken Mimar Kemal Lisesi nin Ankara’ nın en iyi okullarından biri olduğunu zaten biliyorduk bu dönemde de öğrenmiş olduk. Okul hakkında söylenenler çok olumluydu. Bence en önemlisi olan oradan mezun olanların üniversite de iyi bir yer kazanıp hayata atılamaları idi. Bu heyacanla okul kayıt zamanının açılması ile Mimar Kemal Lisesine gittim. Okul kayıt için gerekenlere bakarken benim mezun olduğum okulu almadıklarını fark ettim. Bu durum beni çok üzmüştü sanki geleceğim için ümit ettiğim şeyler dağılmıştı. Dip not olarak ek kontenjandan bahsediyordu. Eğer kayıt yaptıran az olursa dışarıdan öğrenci alacaklardı. Bu bir nebze olsun rahatlattı ama ben hemen Mimar kemal Lisesine kayıt olup yrimin sağlam olmasını istiyordum. Evde aileme anlattığımda bana başka uygun liseye gitmemi söylediler. Ama ben okulumun havasını ve ve bana verdiği güven duygusunu almış olacağım ki ek kontenjanları bekledim. İlk gün ilk sırada velim büyük amcamla Mimar Kemal Lisesindeydim. Çok mutluydum kaydımı yaptırdım. Kendimi okullar içinde en iyisinde olduğumu düşünerek eve gittim. Kendim Seyranbağlarında otururken oraya gitmem çevremde de önemli etki yaptı. İyi bir öğrenciydim ve çevrem tarafından da iyi bilinen bir okula gidince kendimi Fen Lisesi veya Anadolu Liselerinden birine girmişim gibi hissettim.
Okul yıllarım eğitim ve arakadaşlar bakımından çok güzel geçti. Öğretmenlerimizde bizimle aynı heyecanı paylaşıyordu. Hepimizin iyi bir yerlerde olacağını biliyorlardı. Özel bir eğitim alıyor gibidiydik. Konular titizlikle işleniyordu. Okulumuzun diğer okullar arasında iyi bir yerinin olduğunu ve bunun bizimde devam ettirmemiz gerektiğini defalarca vurgulanıyordu. Liseyi bitirmenin tek başına anlamı olmayacağı bunu üniversite ile süslememiz gerektiğini her defasında vurgulayıp bizi motive ediyorlardı. Bize yavaş yavaş Mimar Kemal’ lilik ruhu veriyorlardı. Üç sene kısa sürede ve mutlu bir okul ortamında geçti. Sınavlar sonucunda da baştaki hedefler tutturulmuş. Birçok arkadaşımız üniversiteye girmiş. Gene azınsanmayacak kadar arkadaşımızda derece yapmıştı. Bu başarı hepimizi gururlandırmış. Hepimizi birbirimize daha da bağlamıştı.
Üniversite yılları birbirimizi koparmamıştı hatta daha da yakınlaştırmıştı. Kazandığımız okullarda Mimar Kemal’ liler grubu oluşturmuştuk. Klasikleşmiş okullar gibi birbirimizi tutuyor sahipleniyorduk. Bizde Mimar Kemal’ lilik ruhu oluşmuştu. Herkes kendi sınıfları ölçüsünde belirli zamanlarda toplanarak birbirimizin gelişimini ve değişimini izledi. Bizden sonraki sınıfların başarılarını takip ettik ve hep gurur duyduk.
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen halen en iyi dostlarım Mimar kemal Lise’sinde ki arkadaşlarımdır. Göz aşinası olduğum ilk kişi ile neredn tanışıyoruz diye soruya başladığımda ilk olarak Mimar kemal Lisesi mi? diyorum. Hayatım boyunca Mimar Kemal Lisesini ağızım dolu dolu, yüreğimi kabartarak söyledim. Söylemeye de devam edeceğim.

Doç.Dr.Serdar HAN
Göğüs Cerrahisi Uzmanı
Ankara Güven Hastanesi

No comments: